Başakşehir’in yeni kaymakamı, İstanbul Vali yardımcılığı görevinden ilçeye atanan Kazım Tekin oldu. Yeni görevinin ilk aylarını geride bırakan Başakşehir Kaymakamı Kazım Tekin ile Başakşehir’i, ilçe hakkındaki fikir ve projelerini konuştuk.
Kazım Bey, bize kendinizden bahseder misiniz?
Nevşehirliyim. Anakara Üniversitesi Siyasal Bilgiler Fakültesi Uluslararası İlişkiler Bölümü’nden 1987’de mezun oldum. Gazi Üniversitesi Uluslararası İlişkiler Bölümünde masterımı tamamladıktan sonra 1989 yılında Kaymakamlık mesleğine başladım. Adana’nın Feke ve Elazığ’ın Karakoçan ilçesinde Kaymakamlık, Bitlis’te Vali Yardımcılığı, Kastamonu, Tosya ilçesinde Kaymakamlık yaptım. 2000 yılında İngiltere’de Kamu Yönetimi masterını tamamladım. Ülkeye döndükten sonra Ankara ve Amasya ilçelerinde Kaymakamlık yaptım. 2010 yılında İstanbul Vali Yardımcılığına atandım, 4 yıl bu görevi sürdürdüm. Yaklaşık 3 aydır da Başakşehir’de Kaymakamlık yapmaktayım.
Başakşehir’e tayininizin çıktığını öğrendiğinizde neler hissettiniz?
Vali Yardımcılığından Kaymakamlığa tayinimin çıkması benim için sürpriz oldu. Başakşehir’e tayinimin çıkması da ekstra sürpriz oldu. Tayini öğrendiğimde yıllık izindeydim. Sabah kalktığımda cep telefonumda 20-25 cevapsız arama, bir o kadar mesaj vardı. Yani mesajla tayinimi öğrendim. Başakşehir ile ilgili detaylı bilgi sahibi değildim, ama benim nazarımda planlı gelişen, İstanbul’un geleceğine yönelik şehirleşme örneğinin de sergilendiği, yeni kentleşmenin oluştuğu bir alan olarak biliyordum. Önemli ve özellikli bir yer olduğunu düşündüm.
Başakşehir ile ilgili ilk izlenimleriniz neler oldu?
Başakşehir’de göreve başladıktan sonra düşündüğümden daha gelişmiş, yaşanabilir güzel bir yer olduğunu kavradım. Özellikle kentleşmenin yoğun olduğu bir yerde Sular Vadisi gibi bir yerin varlığı, yeşilin de ihmal edilmediğini gördüm. Yapılmış yolların etrafında ağaçlandırmaya, yeşilliğe önem verildiğini gördüm. Başakşehir Belediyesi’ni de bu anlamda kutlamak isterim. Bahçeşehir Gölet Mevkisi’nin geriye doğru genişletileceğini öğrendim. Yani sadece kentleşme değil, her şeyin düşünülerek, planlandığı bir şehirle karşılaştım. İstanbul’un geleceğinde örnek olacak bir kentte Kaymakamlık yapmak bana ayrı bir mutluluk verdi. Yerel otoriteler, sivil toplum kuruluşları ile Başakşehir Belediyesi ile iyi bir diyalog, pozitif bir çalışma ortamının olduğunu görünce daha da rahatladım. Keyifle hizmet etmeye başladık diyebilirim.
Başakşehir pek çok dünya ve Türkiye çapında projeye de ev sahipliği yapan bir ilçe siz bu anlamda baktığınızda ilçeyi önümüzdeki dönemde nerede görüyorsunuz?
Türkiye’nin en büyük şehir meydanı, en büyük kent hastanesinin olduğu, 3. Havaalanı bağlantı yollarının bittiği, Başakşehir’in doğu-batı ekseninde özellikle kuzeyinden geçecek bir yolun da bittiğini düşündüğümüzde Avrupa yakasında insanların huzur içerisinde yaşadığı bir ilçe olacak. Ulaşım yanında sosyal aktivitelerin de ihmal edilmediği bir kent olacağını ve cazibe merkezi olacağını düşünüyorum.
Başakşehir Belediyesi ile ortak yürüttüğünüz çalışmalar, projeler var mı?
Yakın bir zaman içerisinde bizim Yardımlaşma ve Dayanışma Vakfı’nın imkanlarını da kullanarak dezavantajlı mahallelerimizde yaşayan gençlerimizin istihdamı ve eğitimine yönelik çalışmalarımız olacak. Bu konuları Belediyemizle paylaştığımda çok pozitif yaklaştılar. İki gün önce gençlerimizin madde bağımlılığına karşı koruması konusunda belediye başkan yardımcılarımızın da katılımıyla toplantılar yaptık. Gençlerimizi sportif faaliyetlere yönlendirmek ve Bilgievlerimizden daha fazla yaralanmaları için projeler geliştireceğiz.
Başakşehir’de yapmak istedikleriniz, projeleriniz nelerdir?
Başakşehir şehircilik açısından çok özellikli ve önemli bir şehir olma yolunda ilerliyor. İkitelli Organize Sanayi Bölgesi de ilçemizde, en fazla işçinin çalıştığı bir yer. Yabancılar bu bölgeyi tanımıyor. İstanbul’da 66 ülkenin başkonsolosluğu bulunuyor. 24 Ocak’ta 66 ülkenin başkonsolosunu ilçemize davet ediyoruz. Kaymakamlığımızı, belediyemizi ziyaret edecekler. Hem de o gün İBFK’nün Mersin İdmanyurdu ile oynayacağı maça katılacaklar. Başkonsolosların hemen hepsi bu ziyareti sabırsızlıkla beklediklerini dile getirdiler. Başakşehir Living Lab’a da Güney Kore Başkonsolosu ve Samsung’un Türkiye Direktörünü getirmek istiyorum. Yapılan güzel şeyleri de yabancılara anlatmamız lazım. Başakşehir’in dış tanıtımını da yapmak istiyorum. Bu anlamda yabancı bir şehirle kardeş şehir olabiliriz. Gurur duymamız gereken ilçemizi anlatmamız lazım.
Sizce Başakşehir’in öncelikli çözüm bekleyen sorunu nedir ve bu soruna çözüm öneriniz nedir?
Başakşehir’de olumsuzluk diyemem ama zaman ihtiyacı olan bir konu var. Başakşehir resmi kurumlarının yapılanmasıyla tam bir ilçe hüviyeti kazanamamışız. Bunu elbette yönetimsel açıdan söylüyorum. Biraz dağınıklık var. Kurumlarımız hem ulaşım açısından hem de fiziki açıdan yeterli bir alt yapıyı sağlayamamışız. Vatandaşımızı bir kamu kurumuna geldiğinde rahat ettirmemiz gerekiyor. Müftülüğümüz caminin bir bölümünde, Milli Eğitim Müdürlüğümüz bir okulda sığınmacı, Tapu Sanayi’nin içerisinde, Tarım Müdürlüğü bir dairede kirada bulunuyor. Tüm bunların toparlanması gerekiyor. Vatandaş’ın birkaç dairede işinin olduğunu düşündüğümüzde, kaymakamlıkta işinizi halledip, tarıma geçeceksiniz bir araca ihtiyacınız var, tapuda işiniz varsa nerede olduğunu bulmanız lazım. Bu sorunun da çözüldüğünü, yeni şehir meydanında tüm kamu kurumlarının bir araya toplanacağını Belediye Başkanımızdan öğrendim. İkincisi de birkaç mahallemizde yaşayan vatandaşlarımızın gelir seviyesi çok düşük. Zamanla buralardaki şehirleşme oraları da iyi anlamda etkileyecek. Kentsel dönüşümle daha yaşanabilir şehirler oluşturduğumuzda buralardaki kısmi sosyal problemin de aşılacağını düşünüyorum. Bunlar olurken bizim de istihdama yönelik eğitimler yapmamız gerekiyor.
Okuyucularımıza, Başakşehirlilere iletmek istediğiniz bir mesajınız var mı?
Başakşehir Bültenini’ni gittiğim her yerde görüyorum. Belediyemize teşekkür etmek istiyorum. Böyle bir yayın organı ile kamu kurumları, sivil toplum kuruluşları, vatandaşlarla iletişim ağı kurduğu için. Belki bülten ile birlikte haftalık bir yayın da çıkarılabilir ve haberleşme daha da hızlandırılabilir. Başakşehir’de sivil toplum kuruluşlarının sayı ve nitelik olarak iyi konumda olduğunu gözlemledim. Tüm kurumların ve vatandaşlarımızın hep birlikte Başakşehir’e sahip çıktığını görüyorum, bunun daha da artmasını diliyorum.