Büyük İslam âlimi Mevlana Celaleddin Rumî (r.a) vuslat’ının 745. sene-i devriyesinde Başakşehir’de düzenlenen Şebi-i Arus töreniyle yâd edildi.
Mevlevi semazenlerin ayinleriyle göz kamaştırdığı programda konuşan Araştırmacı-Yazar Sinan Yağmur, “Şeb-i Arus bize ‘Mevlana’yı bile bağrına alan bu kara toprak seni de bir gün alır’ mesajı vermeli” diye konuştu.
Başakşehir Emin Saraç Kültür Merkezi’nde düzenlenen programa Başakşehir Belediyesi Başkan Yardımcısı Muammer Çınar, Kültür ve Sosyal İşler Müdürü Mahmut Yavuz, davetliler ve çok sayıda vatandaş katıldı.
Programda, İbn Haldun Üniversitesi İslami İlimler Fakültesi Türk Din Musikisi Anabilim Dalı Hocası Dr. Mehmet Öncel’in riyasetindeki “Hicaz İlahiler” beğeniyle dinlenirken, Edirneli Derviş Kuçek Mustafa Efendi’nin “Bayatî Mevlevî ayin-i şerifi” izleyenleri mest etti.
“Mevlana’yı Mevlana yapan gönüllere dokunmasıydı”
Sema ayinin ardından sahneye çıkan Araştırmacı-Yazar Sinan Yağmur, Hz. Mevlana ve Şems-i Tebrizi’nin hayatından kesitler sunduğu konuşmasında, “Hz. Mevlana’yı babası âlim, hocası Seyyid Burhaneddin ârif yaptı. Ama onun derdi aşk idi, onu da Şems-i Tebrizi vesilesiyle buldu” dedi. Yağmur, şöyle devam etti: “Mevlana’yı ‘Mevlana’ yapan gönüllere dokunmasıydı. O, hayatı boyunca kalabalıklar içinde yalnızdı. Çevresindeki herkes başka bir Mevlana beklentisi içindeydi. Ama hiçbiri ‘Mevlana ne istiyor’ diye sormuyordu. Şeb-i Arus bize; ‘Mevlana’yı bile bağrına alan bu kara toprak seni de bir gün alır’ mesajı vermeli”
Hz. Mevlana hakkında bugün bile doğru bilinen birçok yanlışın olduğunu vurgulayan Yağmur, “Örneğin, “Gel, gel, gel… Ne olursan ol yine gel” sözü Mevlana Hazretlerine değil, 16. Yüzyılda yaşayan İranlı bir şaire aittir. Mevlana’nın söz ettiği ‘Gel’ kendine gel anlamındadır” değerlendirmesinde bulundu.
İlgiyle izlenen ve büyük alkış alan program, Yazar Sinan Yağmur'un kitaplarını imzalamasının ardından sona erdi.