Dünyanın en önemli çevre dostu bina sertifikalarından biri olan Leed Gold (yeşil bina) protokolü Türkiye’de ilk kez Başakşehir Belediyesi tarafından alındı. Başakşehir Belediyesi’nin çevre konusundaki başarısı bu sertifika ile tescillenmiş oldu. 

Başakşehir Belediyesi, teknoloji kullanımı ve yaratıcılıkta dünya şehirlerini örnek alarak geliştirdiği projesi Living Lab ile bir ilki daha gerçekleştirdi. Türkiye’nin ilk İnovasyon ve Teknoloji Merkezi olan Başakşehir Living Lab ABD’deki Yeşil Binalar Konseyi (USGBC) tarafından geliştirilen ve yeşil bina standartlarına uygun yapılara verilen Enerji ve Çevre Dostu Tasarımda Liderlik (LEED) sertifikasını aldı.

Başakşehir İnovasyon ve Teknoloji Merkezi; bina tasarımlarında çevre dostu olmayı desteklemek, çevre dostu tüketimde tüketiciyi bilinçlendirmek, bina endüstrisinde çevre dostu olma konusunda liderlik yapmak gibi konulardaki başarısından dolayı Leed Gold sertifikası almaya layık görüldü. Böylelikle Merkez, 100 üzerinden 63 puan alarak Türkiye’deki ile Leed Gold (yeşil bina) sertifikasını almaya hak kazandı.

Başakşehir İnovasyon ve Teknoloji Merkezi, Başakşehir Belediyesi tarafından projelendirilmiş Türkiye’nin ilk Living-Lab (yaşam laboratuvarı) projesidir. Proje, dünya çapında bilgi ve iletişim teknolojileri konusunda ürün ve hizmetlerin tasarlandığı ve sunulduğu karma bir ofis yapısıdır. Bunun yanı sıra aile sağlığı merkezi ve müzik stüdyosu gibi fonksiyonları bünyesinde barındırmaktadır. Yaklaşık 3200 metrekare inşaat alanına sahip Başakşehir Living-Lab projesi 4 kattan oluşmaktadır.

Başakşehir Living-Lab merkezi, tasarım aşamasından inşaat bitiş sürecine kadar tüm aşamalarda sürdürülebilirlik kriterleri göz önünde bulundurularak planlanmıştır. Mimarisi, mekanik yapısı ve elektrik sistemleri uluslararası kriterlere göre tasarlanıp uygulanmıştır. İnşası sırasında çevreye verilen etkileri azaltmak için erozyon ve sedimantasyon planı geliştirilmiş, atık yönetim planı oluşturularak geri dönüştürülebilir atıklar ayrılmıştır. Verimliliği yüksek cihazlar, PV paneller, solar termal ve rüzgâr türbini gibi yenilenebilir enerji sistemlerinin kullanımı ile binanın enerji performansı önemli ölçüde arttırılmış, aynı zamanda karbon salımları azaltılmıştır. Yağmur suyu ve gri suyun toplanıp rezervuar ve bitki sulamada kullanımı ile binada konfor sağlanırken, toplam su tüketim miktarı da azami ölçüde azaltılmıştır.

Başakşehir Living Lab, güneş ve rüzgar enerjisi ile elektrik üretim sistemine, meteoroloji ve hava tahmin sistemine, dimmerlenebilir iç aydınlatmalara ve elektrikli araç şarj istasyonuna sahiptir. Tüm bunlara ek olarak inşaatta geri dönüştürülebilir malzeme kullanımı ile çevre ve insan sağlığına uyumlu yapı kimyasalları kullanılmıştır. Tüm bu özellikleri ile Living Lab, Leed Gold sertifikasını Türkiye'de almaya hak kazanan ilk kamu binası olmuştur.

Living Lab teknolojik projeleri bünyesinde topluyor

Başakşehir Belediyesi Mayıs 2012’de Avrupa Birliği kurumlarından olan ENoLL (European Network of Living-Labs) tarafından Türkiye'deki ilk Living-Lab şehri olmaya hak kazandı.

Başakşehir Belediyesi Teknoloji ve İnovasyon Merkezi’nde kısa süre önce  ‘Etkileşimli Sunum Teknolojisi Wallrite’ ve girişimcilerin projelerinin prototipini üretebileceği 3D Printer gibi teknolojileri kullanıcıların hizmetine sunmuştu.

Merkezin ilk girişimci projesi sağlık alanında gerçekleşti. ‘Mobil Sağlık Ölçüm ve Tarama Sistemi’  01 Ekim 2013 tarihinde tüm ilçede hayata geçirildi. Proje kapsamında Başakşehir sakinleri sağlık kurumlarına gitmeden, sıra beklemeden ve zaman kaybetmeden 18 farklı kalemde sağlık testlerini ücretsiz olarak yaptırabiliyorlar. Mobil sağlık standları, site önleri ve alışveriş merkezleri gibi insan trafiğinin yoğun olduğu noktalara kuruluyor.

13084 kişi tarafından aktif olarak kullanılan sistemle bu zaman kadar 76.996 adet ölçüm gerçekleştirildi.

Living Lab son değil, bir ilk

İnovasyon ve Teknoloji Merkezi (Living Lab)’ın LEED GOLD yeşil bina sertifikasına sahip olabilmesi için yaklaşık 7 aydır çalışmaların yürütüldüğünü belirten Başakşehir Belediye Başkanı Mevlüt Uysal, alınan sertifika ile ilgili düşüncelerini şu şekilde dile getirdi: “Belediyecilikte standartları değiştiren teknoloji bazlı projelerimizle ilçemizi ‘İlk’lerin ve En’lerin şehri’ yapmak için köklü bir dönüşüm sürecindeyiz. Dünya’nın “sürdürebilir” şekilde varlığına devam edebilmesi için kilit kavramlardan biridir inovasyon. Başakşehir’de iş başına geldiğimiz günden beri inovasyon projeleri uygulamaya son derece önem verdik. Çünkü biz, gelişime ve katma değer sağlamaya inanan bir yerel yönetim anlayışıyla hareket ediyoruz. Bu yöntemle Başakşehir’in sadece bugününe değil, yarınına da kalıcı ve etkin çözümler üretmek istiyoruz. En önemli inovasyon projemiz olan Living Lab ve bugün merkezimizin aldığı bu önemli ödülün gururunu yaşadığımızı da ifade etmek isterim. İnovasyon projeleri kapsamında Living Lab’ın bir son değil, ilk olduğunu da söylemeliyim. Önümüzdeki dönemde bu alandaki çalışmalarımız, hem Başakşehir hem İstanbul hem de Türkiye için artarak devam edecek.