Anti RTE'lerin sıklıkla birbirlerine sorduklarını tahmin etti ğim bu soruyu başlık olarak bilinçli seçtiğimi söylemeliyim.
Abdulhamid'i hall edenlere soruluyor;
"Bundan sonra ne olacak?"
Başlarında ki diyor ki..
Biz bütün çalışmalarımızı Abdülhamit'i indirmek üzere kurgulamıştık. İnanın indirince ne yapacağımızı hiç düşünmedik.
Kalıbımı basarım bu seçimlere AK Parti hariç hiç birisi 1. Parti olmak idealiyle katılmadı.. Hdp barajı aşmak,
MHP ve CHP mevcut oylarını korumak.. amaç buydu.
3'ünün ortak gayeleri ise; AK Partinin rahatça yasa çıkararak baş döndüren bir hızla devleti sevk ve idare etmesinin önünü kesmek en azından onun suratına takoz koymaktı.
Kendileri açısından değerlendirirsek amaçlarına ulaşmış olduklarını teslim ediyoruz.
Neyse;
Seçimleri hayırlısı ile atlattık. Bu seçimlerle ülkemiz bir gömlek daha olgunlaşti. Bu da beraberinde yeni yükler yükledi, zaten ziyadesiyle hırpalanmış olan naif omuzlarına vatanımın..
HDP'nin (bence hile hurda ihanet şiddet tehdit yoluyla da olsa) baraji aşması Türkiye siyasi tarihinde yeni bir eşiğe gelindiğinin işaretlerini taşıyor. Milliyetçi duyguları ağır basanlar için bu; terorizmin artık meclise girip ülkenin yönetimini ele geçirme ihtimalinin olduğu bir atmosfere girildiğine delalet ediyor..
Bazıları bunu önyargısız satın alıyor ve "Zaten dağdan inip düz ovada siyaset yapmalarını istemiyor muyduk? Bir bekleyip görelim bakalım ne olacak!!! diyor.
Her şeyin hayırlısı olsun. Herkesin konuya bakışı farklı olsa da, su kesin ki; artık Türkiye'de hiç bir şey eskisi gibi olmayacak..
Türkiye siyasi tarihine damgasını vuracak bir seçimi geride bıraktığımızı söylesek yeridir. Yazıyı yazarken Recep Tayyip Erdoğan'ın okuduğu, içinde "göklerde gelen bir karar vardır" ibaresi geçen şiiri derin derin tahayyüllerle terennum ediyorum. Bu similasyona yakın olan aritmetikte bir seçim sonucu ile karşılaşıldığında genelde teamüller, devlet gelenekleri meri'dir..
Süreç şu şekilde ilerler..
Cumhurbaşkanı, birinci partinin genel başkanını hükümeti kurmakla görevlendirir... fakat şimdiye kadar yapılan açıklamalar dikkate alındığında AK Parti ile koalisyon kurmaya hiç bir parti yanaşmayarak (tabi lafta) diğer 3 partinin ağzının suyunun aktığını dikkatli bakan herkes görebilir.
Davutoğlu, yaptığı turlardan netice alamazsa ikinci partinin genel başkanı görevi alacaktır.
CHP, MHP milletvekilleri hükûmetin güvenoyu alabilmesi için yeterli (276) çoğunluğa sahip değil.. bu ihtimalin de düşük olduğu ortada.
Gelelim Cumhurbaşkanı düşmanlarının hayallerini süsleyen ittifaka CHP-MHP-HDP ittifakı ile koalisyon için yeterli milletvekili sayısına ulaşılabiliyor fazlasiyla... Burada da MHP ile HDP'nin aynı koalisyonda yer almasının imkansızlığı öne çıkıyor.
Bir ihtimal de bu iki partiye dışarıdan HDP"nin destek vermesi ki; bu da, bu akşam Yusuf Halaçoğu tarafindan kesin bir dille reddedildi.
Koalisyon kurma görevi MHP'ye ya da HDP'ye verildiğinde de aynı sorunlar tekrar yaşanacağından hükûmeti kurma görevinin tekrar Ak Parti'ye verilmesi olasılıklar dahilinde.
Burada iki ihtimal beliriyor;
1.AK Parti, "çözüm sürecinden vazgeçiyorum" der ve AK Parti-MHP koalisyonu kurulur. Şahsen çok arzu etmeme rağmen, Reisin çözüm sürecinde yola kefenle ve iktidara mâl olmak pahasına çıktığını hatırlayınca zor bir olasılık bu.
2. AK Parti, "ben istikrardan yanayım, çözüm sürecinden veya bugüne kadar ki herhangi bir icraatımdan vazgeçmem" der, böylece 45 gün içerisinde erken genel seçime gidilir. Bunun gerçekleşme ihtimali öncekine göre daha fazla. Ama tabii muhtemel bir erken genel seçimde MHP'nin ya da HDP'nin hali ne olur, bu ayrı bir konu. AK Parti'nin oyları silip süpüreceğini tahmin etmek hiç zor değil. Şu anda bile seçim olsa AK partinin tarihi bir rekor kırması muhtemel..
Yani neymiş?
7 Haziran'da AK Parti'nin tek başına iktidar olamaması muhalefet açısından o kadar da müthiş bir senaryo değilmiş. AK Parti, muhtemel bir erken genel seçim sonrasında anayasayı mecliste tek başına değiştirebileceği milletvekili sayısına ulaşabilir.
Özetle; büyük resme bakmak gerek... Senaryolarım bu şekilde.
Bu anlatımdan dikkat ettiyseniz göze çarpan gerçek şu;
REİS GERÇEKTEN HARİKA BIR LİDER..
Ülke ve ülkede yaşayan herkes açısından hayırlısı olsun.
Abdulhamid'i hall edenlere soruluyor;
"Bundan sonra ne olacak?"
Başlarında ki diyor ki..
Biz bütün çalışmalarımızı Abdülhamit'i indirmek üzere kurgulamıştık. İnanın indirince ne yapacağımızı hiç düşünmedik.
Kalıbımı basarım bu seçimlere AK Parti hariç hiç birisi 1. Parti olmak idealiyle katılmadı.. Hdp barajı aşmak,
MHP ve CHP mevcut oylarını korumak.. amaç buydu.
3'ünün ortak gayeleri ise; AK Partinin rahatça yasa çıkararak baş döndüren bir hızla devleti sevk ve idare etmesinin önünü kesmek en azından onun suratına takoz koymaktı.
Kendileri açısından değerlendirirsek amaçlarına ulaşmış olduklarını teslim ediyoruz.
Neyse;
Seçimleri hayırlısı ile atlattık. Bu seçimlerle ülkemiz bir gömlek daha olgunlaşti. Bu da beraberinde yeni yükler yükledi, zaten ziyadesiyle hırpalanmış olan naif omuzlarına vatanımın..
HDP'nin (bence hile hurda ihanet şiddet tehdit yoluyla da olsa) baraji aşması Türkiye siyasi tarihinde yeni bir eşiğe gelindiğinin işaretlerini taşıyor. Milliyetçi duyguları ağır basanlar için bu; terorizmin artık meclise girip ülkenin yönetimini ele geçirme ihtimalinin olduğu bir atmosfere girildiğine delalet ediyor..
Bazıları bunu önyargısız satın alıyor ve "Zaten dağdan inip düz ovada siyaset yapmalarını istemiyor muyduk? Bir bekleyip görelim bakalım ne olacak!!! diyor.
Her şeyin hayırlısı olsun. Herkesin konuya bakışı farklı olsa da, su kesin ki; artık Türkiye'de hiç bir şey eskisi gibi olmayacak..
Türkiye siyasi tarihine damgasını vuracak bir seçimi geride bıraktığımızı söylesek yeridir. Yazıyı yazarken Recep Tayyip Erdoğan'ın okuduğu, içinde "göklerde gelen bir karar vardır" ibaresi geçen şiiri derin derin tahayyüllerle terennum ediyorum. Bu similasyona yakın olan aritmetikte bir seçim sonucu ile karşılaşıldığında genelde teamüller, devlet gelenekleri meri'dir..
Süreç şu şekilde ilerler..
Cumhurbaşkanı, birinci partinin genel başkanını hükümeti kurmakla görevlendirir... fakat şimdiye kadar yapılan açıklamalar dikkate alındığında AK Parti ile koalisyon kurmaya hiç bir parti yanaşmayarak (tabi lafta) diğer 3 partinin ağzının suyunun aktığını dikkatli bakan herkes görebilir.
Davutoğlu, yaptığı turlardan netice alamazsa ikinci partinin genel başkanı görevi alacaktır.
CHP, MHP milletvekilleri hükûmetin güvenoyu alabilmesi için yeterli (276) çoğunluğa sahip değil.. bu ihtimalin de düşük olduğu ortada.
Gelelim Cumhurbaşkanı düşmanlarının hayallerini süsleyen ittifaka CHP-MHP-HDP ittifakı ile koalisyon için yeterli milletvekili sayısına ulaşılabiliyor fazlasiyla... Burada da MHP ile HDP'nin aynı koalisyonda yer almasının imkansızlığı öne çıkıyor.
Bir ihtimal de bu iki partiye dışarıdan HDP"nin destek vermesi ki; bu da, bu akşam Yusuf Halaçoğu tarafindan kesin bir dille reddedildi.
Koalisyon kurma görevi MHP'ye ya da HDP'ye verildiğinde de aynı sorunlar tekrar yaşanacağından hükûmeti kurma görevinin tekrar Ak Parti'ye verilmesi olasılıklar dahilinde.
Burada iki ihtimal beliriyor;
1.AK Parti, "çözüm sürecinden vazgeçiyorum" der ve AK Parti-MHP koalisyonu kurulur. Şahsen çok arzu etmeme rağmen, Reisin çözüm sürecinde yola kefenle ve iktidara mâl olmak pahasına çıktığını hatırlayınca zor bir olasılık bu.
2. AK Parti, "ben istikrardan yanayım, çözüm sürecinden veya bugüne kadar ki herhangi bir icraatımdan vazgeçmem" der, böylece 45 gün içerisinde erken genel seçime gidilir. Bunun gerçekleşme ihtimali öncekine göre daha fazla. Ama tabii muhtemel bir erken genel seçimde MHP'nin ya da HDP'nin hali ne olur, bu ayrı bir konu. AK Parti'nin oyları silip süpüreceğini tahmin etmek hiç zor değil. Şu anda bile seçim olsa AK partinin tarihi bir rekor kırması muhtemel..
Yani neymiş?
7 Haziran'da AK Parti'nin tek başına iktidar olamaması muhalefet açısından o kadar da müthiş bir senaryo değilmiş. AK Parti, muhtemel bir erken genel seçim sonrasında anayasayı mecliste tek başına değiştirebileceği milletvekili sayısına ulaşabilir.
Özetle; büyük resme bakmak gerek... Senaryolarım bu şekilde.
Bu anlatımdan dikkat ettiyseniz göze çarpan gerçek şu;
REİS GERÇEKTEN HARİKA BIR LİDER..
Ülke ve ülkede yaşayan herkes açısından hayırlısı olsun.